“ Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi ise doğum yapmalarıyla sona erer. Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir.”[1] Allah’ın bu ayetteki beyanı evlenmekle ilgili değil, boşanmakla ilgilidir. Bununla beraber Allah; ‘’…Eğer âdet görmüyorsa…’’ dedi.
Âdet görmüyorsa demek ne demektir?
- Yaşı ilerlediği için âdetten kesilmiş veya herhangi bir hastalıktan dolayı âdetten kesilmiş demektir…
Nikâhın kıyılabilmesi için mutlaka -yani o evlenecek olan genç kızın- buluğa ermiş olması gerekir. Yani Allah’a karşı sorumlu olması gerekir; çünkü buluğa erinceye kadar sorumlu değildir. Allah’a karşı sorumluluğu yoktur; fakat buluğa erdiği andan itibaren Allah’ın bütün emirleriyle muhataptır. İşte Nikâh o zaman kıyılabilir.
Bir kişi Allah’a karşı sorumluysa Allah, sorumluluğu ona yüklemişse ‘’Sen sorumlusun” dediyse o kişi, biliyor, anlıyor, tercihini yapabilecek kıvama gelmiş demektir. Buluğa ermiş demektir. Kişi buluğa ermişse Allah’a karşı sorumluluğu yüklenmişse Allah bu sorumluluğu ona yüklemişse o kişi karar verme hakkına sahiptir. Nikâh, o zaman kıyılabilir.
Buluğa erme yaşı kişiden kişiye ve bölgeden bölgeye değişir; yani kişi sıcak bölgelerde daha erken, soğuk bölgelerde ise daha geç buluğa erer. Genç kızlar çocuk doğurmaya elverişli olduğunda buluğa ermiş demektir.
Sınırı koyan Allah’tır. Hükmü veren Allah’tır. Bu hükmü, bu sınırı o kişinin bedenine koymuştur. Yani şu yaşta, bu yaşta denmez! Genç bir bayan doğum yapabilecek vasıftaysa; bununla beraber kendi hayatı için hüküm verebilecek, hakkı hakikatı birbirinden ayırt edebilecek, Allah’a karşı sorumluluğunu üstlenebilecek biriyse bu durumda nikâh kıyılabilir. Ondan aşağı kıyılamaz.
İnsanlar biraz rabbine karşı edepli olmalıdır. Öyle kendi kendine ayetlerden bir şeyler çıkarmaya kalkışmamalıdır.