Sahabe efendilerimiz kendi hallerinden şikayet edince;
- “Ya Resulullah! Allah’a kul olamıyoruz, kendimize zulmediyoruz, günaha düşüyoruz, yanlışa düşüyoruz ve kendimizi kontrol edemiyoruz” dediler.
Bunun üzerine Resulullah (s.a.v) Efendimiz;
- “Eğer siz hiç günah işlemeseydiniz, melekler gibi temiz olsaydınız Allah sizi giderir, günah işleyip tövbe eden kullar yaratırdı.” [1] buyurdu.
Peki, neden böyle dedi?
-Allah’ın insan üzerinde bir muradı vardır da ondan.
Allah’ın muradı; kulun Allah’a ayna olması, halife olması, güzelliğinin kulunun üzerinde görünmesi; yani isimlerinin üzerinde tecelli etmesidir. Bunun için kulun Allah’ı tanıması gerekir. Biri Allah’ı tanımadan nasıl halife olmaya çalışır! Eğer insan günah işlemezse tövbe ve istiğfar edip affa, mağfirete mazhar olmazsa Allah’ı tanıyamaz; dolayısıyla Allah’ın ğafur ismini, ğaffar ismini ve afuvv ismini tanıyamaz, tadamaz. Aynı şekilde rahim ismini; yani Allah’ın ona merhametle muamele edişini, merhametinden dolayı onu affettiğini tadamaz. Allah sevdiği için rahmet ediyor, rahmetiyle muamele edip affediyor ve mağfiret ediyor.
Bununla beraber Allah’ın vedud ve ilah ismi gibi kulunun üzerinde tecelli ettiği isimler de vardır. Eğer Allah’ın muradı insanın kendisini tanıması ve isimlerinin onun üzerinde tecelli etmesiyse bu durumda o günahtan masum olmaz ve mutlaka hataya, günaha ve yanlışa düşer. Sonra tövbe edip istiğfar eder. Rabbi de rahmetiyle muhabbetiyle merhametiyle ona muamele edip onu temizler ve affeder. Kul, temizlenip affedildiğini üzerinde tadar.
Sonra ne olur?
-Onun o hatası, kusuru rabbini tanımasına vesile olur. Allah’ın rahman, rahim, afuvv, ğafur, ğaffar, tevvab, vedud ve ilah oluşuna şahit olur ve buna karşılık rabbini bir daha sever. Sevgisi arttı demiyorum onu bir daha sever. O isimler onun üzerinde tecelli eder. O bunu tadınca biri yanlış yaptığında onu affetmeyi bilir.
Eğer kişi affedilmeyi seviyorsa affetmeyi de sevmelidir. Rabbini seviyor, rabbinin isimlerini seviyorsa bu durumda biri hata, kusur işleyince onu affetmelidir. Bu da yetmez affetmeyi, hatayı ve kusuru örtmeyi sevmelidir.