Kabirde “Rabbin kim” yani “Seni terbiye eden kim? Kimin terbiyesini, kimin rabliğini kabul ettin, kime uydun, kime itaat ettin, kime tâbi oldun?” sorularına karşılık kişinin vereceği cevap; “Allah” ise bu doğrudur.

 “Rabbim Allah’tır” diyebilmek için kişi, rabbini canından çok, her şeyden çok sevmesi gerekir. Rabbinin terbiyesini, Kur’an’ın terbiyesini, rabbinin nebisinin terbiyesini kabul edip ona tâbi olmuş olması gerekir ki “Rabbim Allah’tır.” diyebilsin.

Fakat kişi, başkalarının terbiyesini kabul etmişse başkalarından eğitim görmüş, öğrenmişse hayatını başkalarına göre yaşamışsa o zaman onun rabbi Allah olmamış olur. Allah’ı rabbi olarak kabul etmeyen kişi, hayatını başkası için yaşıyorsa başkasının yolundan gidiyorsa onun emrettiği gibi yapıyorsa o, onun İlahı olmuş olur.

İlah demek, her şeyden çok sevilen demektir. Kul en çok neyi seviyorsa onun ilahı odur; dolayısıyla kişi neyi kabul etmişse ona uyar ve onun rabliğini kabul eder.

Allah ayeti kerimede: “İster Allah deyin, ister Rahman deyin en güzel isimler Allah’ındır.”^[1] buyurdu. Bir başka ayette: “Sizin rabbiniz Allah’tır.”^[2] buyuruyordu. Bu durumda “Benim rabbim Allah’tır.” dememiz gerekir.

Allah ayeti kerimede bütün peygamberlerine buyuruyordu: “…De ki sizin de bizim de rabbimiz Allah’tır ...”^[3] Allah bir şeyi söylüyorsa doğru olan odur. Yoksa biz kendi kendimize Allah’ın ayetini anlamadan ona başka bir mana yüklersek bu doğru değildir.

“Rabbimiz Allah’tır, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v)’dir, kitabımız da Kur’an-ı Kerim’dir” diyebilmek için hayatı imanımıza göre yaşamamız gerekir.

Eğer her konuda “Rabbim nasıl emretmiş, neyi seviyor ve rabbim benden nasıl razı olur?” diye düşünüp hayatı yaşıyorsak rabbimiz odur.

Bununla beraber her konuda kendimize kimi örnek almışsak kime uymaya, tâbi olmaya, benzemeye çalışıyorsak bu durumda o bizim örneğimiz, önderimiz, peygamberimizdir. Bizler de Resulullah (s.a.v) Efendimiz’e tâbi olmaya, ona uymaya, onun ahlakına bürünmeye çalışıyorsak onu kendimize örnek alıyorsak peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v)’dir.

Bir de “Kitabın nedir?” sorusuna cevap verebilmek için Allah’ın ayetlerine iman etmiş olmamız gerekir. Allah’ın ayetlerini imana, ahlaka, amele dönüştürmemiz gerekir ki kitabımız Kur’an olsun. Yoksa hangi kitaba göre, kimin kitabına göre yaşıyorsak bizim iman ettiğimiz kitap o olur.