Bir mürşidi kâmile tâbi olan kişinin uzakta ya da yakında olması fark etmez. Elbette ki beraber yaşarken örnek olma açısından yakında olan kişi biraz daha imkâna sahip olmuş olur; ama şu anda Allah nimetleri ikram etmiş ve kardeşlerimizin her gün sohbetlerimizi izleme imkânı vardır.
Genel olarak Diyar televizyonumuzda her konuyu anlatmaya çalışıyoruz. Herhangi bir açık kalmasın ve şeytan herhangi bir şekilde hile yapamasın diye hem imanı hem İslam’ı hem de ihsanı anlatıyoruz. Bununla beraber öz itibarıyla tefsir nasıl yapılır, nasıl okunur, nasıl anlaşılır diye Kur’an’ı Kerim’in baştan sona tefsirini yapıyoruz. Aynı zamanda Aşk Âşık Maşuk gibi çeşitli sohbetlerimiz vardır.
Kulluğun özü âbd olmaktır. Her bir sohbeti anlatış sebebimiz; kardeşlerimiz o maneviyatla, ilimle, marifetle, hikmetle donansın diyedir. Düşmanın silahıyla silahlansın, şeytana taviz vermesin, dünyaya taviz vermesin diyedir. Bununla beraber o ilmi imana, marifete, amele ve ahlaka dönüşsün diyedir.
Eğer Allah kullarıyla konuşmuşsa onun anlaşılması gerekir. Aslında biz de rabbimizi anlamak için, anlatmak için anlatıyor ve konuşuyoruz. Allah bu imkânı vermişse bu durumda hem Türkiye’nin bütün illerinde bulunan kardeşlerimiz hem de Almanya ve Amerika gibi başka ülkelerde olan kardeşlerimizin de her gün bizimle beraber olma, sohbetlerimizde bulunma imkânları vardır. Allah bu imkânı onlara vermiştir. Böyle bir durumda uzakta ve yakında olanın birbirinden farkı kalmamıştır. Kardeşlerimiz Allah’ın ikram ettiği bu imkânla her gün dergâhtaymış gibi bizimle beraber sohbette bulunur, bizimle bir olmuş; yani uzak yakın olmuştur. Dolayısıyla uzaklık yakınlık hiç fark etmez. Bununla beraber yakınımızda olan biri bizden uzak olabilir. Eğer biri sohbeti dinlemezse dergâhın içinde de olsa o uzaktır, o orada bulunmuyor demektir.
Dergâhtan gaye; mürşidi kâmildir, onun gönlüdür. Mesele, gönül itibarıyla onunla beraber olmak, onu dinlemek, onun anlattığını alıp gerekeni yapmaya çalışmak ve elinden gelen çaba ve gayreti sarf etmektir. Bunun için yakınlık, uzaklık fark etmez. Kişi gerekeni yapınca uzak, yakın eşit olmuş olur, bir olmuş olur.