X
Kaynak

Allah, ölmeden önce herkesin tövbesini kabul eder mi? Salebe'nin düştüğü hali nasıl anlamalıyız?
Genişlet
Tarih: 21 Eylül 2015
Kategori: İman
3,075 Kez İzlendi
2 Beğeni
Favorilere Ekle
Soru
Allah, ölmeden önce herkesin tövbesini kabul eder mi? Salebe'nin düştüğü hali nasıl anlamalıyız?
Sorunun Orijinali
RESULULLAH (S.A.V.) EFENDİMİZ’DEN MAL İÇİN ISRARLA DUA İSTEYEN VE ZENGİN OLDUKTAN SONRA KAPIYA GELEN ZEKÂT MEMURLARINI GERİ ÇEVİREN DAHA SONRA ZEKÂTINI VERMEK İSTEYİP DE ZEKÂTINI KİMSENİN ALMADIĞI SALEBE’NİN AKİBETİNİ BİLİYORUZ. ALLAH, BİRİ ÖLMEDEN ÖNCE TÖVBE ETTİĞİ HER TÜRLÜ GÜNAHINI KABUL EDECEĞİNİ BUYURUYOR. SALEBE BÜYÜK HATA ETTİ VE ALLAH ONUN ZEKÂTINI KABUL ETMEDİ. PEKİ, SALEBE TÖVBE ETSE DE ALLAH ONUN TÖVBESİNİ ASLA KABUL ETMEYECEK Mİ? BÖYLE Mİ ANLAMALIYIZ? ÖYLEYSE BU TÖVBE HAKKINDA BUYURULAN EMİRLER İÇİN ÇELİŞKİ DEĞİL MİDİR? YANİ ALLAH HER TÜRLÜ GÜNAHI TÖVBE KARŞILIĞINDA AFFEDER; AMA SALEBE’NİNKİNİ TÖVBE ETSE DE AFFETMEZ DİYE Mİ ANLAMALIYIZ?
Cevap
+Büyüt-Küçült

Tabi ki bunu böyle anlamamak gerekir. Tövbe pişmanlığı gerektirir. Eğer birinin imanı yoksa, iman henüz onun gönlüne inmemişse, kalbine dâhil olmamışsa, o kişi tövbe etse de bir mana ifade etmez. Kişi diliyle istediği kadar “tövbe ettim” desin bu değişmez.

 Mesela; sahabenin bir kısmı bir savaşta oyalanmış, savaşa gitmemiş, mazeret üretmişler. Daha sonra tövbe ettiklerinde Allah bunlardan iki tanesinin tövbesini kabul etmiş gerisinin tövbesini kabul etmemiştir. Peki, o iki tanesinin tövbesini neden kabul etmiş? -Çünkü onlar tövbelerinde samimiydi, onlar ciddiydi, onlar feryat ediyorlardı. Hatta Allah ayeti kerimede onlar için; “dünya bütün genişliğine rağmen onlara dar gelmişti”[1] buyurur. Böyle bir tövbe, böyle bir samimiyet ve ciddiyet; yani kaybedeceklerini bildiler, anladılar tövbeyi de ona göre yaptılar. Gerisinin tövbesini neden kabul etmedi? –Onların zaten böyle bir derdi yoktu. Onlar dilleriyle tövbe ettiler; ama vesveseyle şüphe arasında gidip geldiler ve “acaba” dediler. Allah, böyle “acaba” diyenlerin, vesvese içinde konuşup tövbe edenlerin tövbesini kabul etmez. Salebe’nin de burada ciddi olmadığı anlaşılıyor. Zekât memurları onun evine gidip;

-Allah vahyini indirmiş, zekâtı emretmiştir. Allah ve resulünün emriyle zekâtı almaya geldik, dediğinde Salebe onlara soruyor;

-şimdi Allah’ın resulü mü böyle söyledi?

Zekât memurları;

-evet, Allah vahyettiği için Allah’ın resulü böyle söyledi ve zekâtı istedi, diyorlar.

Önce vermek istemiyor ve;

-tabi, gidin önce diğerlerinden alın sonra gelin ben de vereceğim, diyor.

Zekât memurlarının gittiği sırada Salebe düşünüyor. Geldiklerinde onlara verdiği cevap;

-şimdi Allah’ın resulü benden haraç mı istiyor? Mal benim malımdır.

Salebe, malını Allah’a ait görmemiş ve “Allah resulü benden haraç mı istiyor demiştir. Eğer biri bu kelimeyi kullanabiliyorsa o mü’min olabilir mi? -Olmaz. Kâfirler de öyledir. Allah ayeti kerimede; “kâfirler de zaman zaman keşke biz de iman etseydik derler” [2] buyurur. Hz. İbrahim kavmini imana davet ederken putları kırdığında; “konuşamayan, yemeyen, içmeyen bu taşlara nasıl tapıyorsunuz” der.  Kavmi bir an için kendi kendine; “biz zalimiz, İbrahim (a.s.) doğru söylüyor” derler; ama sonra eski hallerine geri dönerler.

Allah, imanı nasıl tarif etmiştir?

Mü’minler o kimselerdir ki, iman ettikten sonra asla şüpheye düşmez, mallarıyla ve canlarıyla Allah yolunda cihat ederler.”[3] Ötekine de müzebzebin; yani bir o tarafa, bir bu tarafa zıplayanlar der. Bunlar ne kâfir ne de mü’mindir. Bir o tarafa, bir bu tarafa gidip gelirler; ama iki taraftan da olmazlar. Bunların hali münafıklık[4] halidir. Allah onlardan imanı kabul etmez. Allah’ın kabul etmediği şey Salabe’nin zekâtı değil, imanıdır, iman böyle olmaz. Bununla beraber Allah o savaşa gitmeyenlerin halini de bilir. Allah ayeti kerimede; “Allah onların kalplerini mühürler[5]” buyurur. Peki, niye mühürler? -Çünkü onlar iman ettikten sonra kâfir olanlardır. Eğer biri iman edip anladıysa bu böyledir. Salebe, Resulullah (s.a.v.) Efendimiz’in arkasında en önce duranlardandı, en yakınında duranlardandı. Onun Allah resulü olduğunu bildi, anladı; ama dünyaya saplandı; yani imandan sonra küfre girdi, dünyayı tercih etti, “Allah bana ikram etti” demek yerine “bu benimdir, benden haraç mı istiyor” dedi.

Eğer biri imandan sonra küfre girerse ne olur? -Allah onun kalbini mühürler. Bütün insanlar ve bütün mü’minler için böyle bir tehlike mevcuttur. Biri; “Allah bana bir şey yapmaz, nasılsa benim imanım var” diyemez. Sonra öyle bir yanlış yapar ki Allah ona gazap eder. Neden gazap edip kalbini mühürler? -Kişi iman eder, anlar, hakikati bilir; ama bile bile yanlış yapar. Bunun üzerine Allah onun kalbini mühürler. Artık mühürleyince hiç kimse ona yardım edemez, şefaat edemez ve kimse onun zekâtını alamaz, bunu kabul edemez. Salebe, malını getirip dökerken, “zekâtı al” derken aslında yine bir gelgit arasındadır, sadece kendini kurtarmaya çalışır. Münafıkların başı olan İbni Selul de ölürken; “Resullahın cübbesini bana kefen olarak giydirin” demiştir. Bu şimdi onu kurtarması için tövbe anlamına gelir mi ki Allah onun tövbesini kabul etsin! Bir kere Allah ona münafık dedi.

Allah ayeti kerimede; “yaratan yarattığını bilmez mi (Onun gönlündekini bilmez mi) ”[6] buyurur. Bilir ve muameleyi ona göre yapar. Allah’ın gazabı da kalbi mühürlemesi de rızası da böyledir. Allah bir başka ayeti kerimede; “o sana biat edenler, Allah’a biat etmiştir.[7] Allah onlardan razı olmuştur”[8] buyurur. Allah neden öyle söyledi?  -Çünkü Allah onların gönlündekini bildiği için, onların gönlündekine göre razı oldu. Rızası da böyledir, Allah kendi bilgisine göre hareket eder, dolayısıyla Allah Salebe’ye ayrı, özel bir muamelede bulunmamıştır. Allah’ın rızasını da gazabını da kazanırken Allah bize gönlümüzdekine göre muamele eder. Bunu böyle bilip böyle anlamamız gerekir.

 


[1] Tevbe/118
[2] Hicr /2
[3]Hucurat/15
[4] Münafık: İki yüzlü, içi dışına uymayan, inanmadığı halde inanmış gibi görünen kimse
[5] Bakara/7
[6] Mulk/14
[7] Fetih/10
[8] Fetih/18

Yorumlar
Yorum Yok
Yorum Yaz
Şimdi Gönder
Bize Ulaşın
Hakkımızda
Diyar tv

iletisim@soruvesorunlar.com

0312 336 70 48

Unutmayın;

"Cevabı olmayan hiçbir soru yoktur"

Muhammed Hüseyin (R.A)

Bu proje bir

soruvesorunlar.com 2015