Allah’ın ayeti kerimede: “Kendinizi ve ehlinizi yakıtı taşlar ve insanlar olan ateşten koruyun”[1] demesi bunun içindir. Kardeşimiz de bunu yapmaya çalışıyor. Hem ibadetini yapmaya, kendini korumaya, kendini cennete taşımaya çalışıyor hem de ailesinin, aile efradının, eşinin ve çocuklarının ibadet yapmasını, ibadet ehli olmasını istiyor, onları cennete taşımaya çalışıyor ve bunu dert ediniyor. Bu Allah’ın bütün kullarından istediği peygamberi bir vazifedir.
Allah, hiçbir kulunun çabasını ve gayretini boşa çıkarmaz. Allah inşallah onun o emeğini, çabasını, gayretini onların kulluğunu dert edinmesini boşa çıkarmaz, meyvesini verdirir sonra onlar da büyük pişmanlıklar yaşamadan Allah’a dönerler. Bu halimizden hiç yorulmayalım. Her halimiz, her tavrımız, onlara yardım etme isteyişimiz mutlaka hem bize kazandırır hem de onlara kazandırır.
Dualarımızın kabul olması için bir tek bizim dua etmemiz yetmiyor onların da kendilerine dua etmesi lazım ki bizim duamız onların duasına destek olmuş olsun.
Kişi en güzel duayı haliyle tavrıyla gönlüyle yapıyor. Herhangi bir dua bundan daha kuvvetli olamaz. Duamız tutuyor, duamız kabul oluyor aslında. Böyle dua etmeye devam edeceğiz. Duamız kabul olmuştur inşallah.