Bu manevi bir durumdur. Aslında düzenlenen, tertip haline gelen bizim gönlümüzdür. Bu içerden gelen şey olduğu için bunu iradesiz yapıyoruz. Manevi olarak gönül toparlandığında, o tertip olduğunda bu sefer de zahiri taraftaki dağınıklık bizi rahatsız etmeye başlar ve o dağınıklığı toparlamaya başlarız.
Örneğin; bir bayan, manevi olarak gönlünü toparladığında, gönlündeki her şey yerli yerinde olduğunda evini, mutfağını, etrafını düzeltmeye başlar. Burada aslında düzenlenen onun gönlüdür.
Kardeşimiz sohbetleri samimi bir şekilde dinliyor ki gönlü o manevi hali alıyor. Gönülde ne olması gerekiyorsa onu gönlüne yerleştiriyor. Buna hamd etmek lazım.