Rüyayı doğru anlamak gerekir. Üç türlü rüya vardır; biri şeytani, biri nefsani, biri de rahmanidir. Her birinin görülmesi farklı farklıdır. Şeytani rüya; şeytanın dâhil olduğu bir rüyadır. Şeytan bu rüyalarda saçma sapan şeyler gösterir, insanları korkutur. Bu rüyayı iyiler de görür, kötü hali olanlar da görür. Nefsani rüya; bedenin herhangi bir şekilde rahatsız olduğunda, bir sorun, sıkıntı yaşadığında, sıkıntılı bir anında gördüğü şeylerdir ve bunlar nefse akseder. Bu rüyayı nefis, o kirlenmiş taraf, benlikten kaynaklanan taraf görür, dolayısıyla bu geçersiz bir rüyadır. Asıl geçerli, müjdeci ve uyarıcı olan rüya rahmani olan rüyadır. Tabir edilmesi, ciddiye alınması gereken rüya da rahmani rüyadır. Diğer rüyaları gördüğümüzde yapmamız gereken şey “euzu besmele” çekmektir.
Resulullah (s.a.v) Efendimiz her sabah namazdan sonra sahabeye döner; “rüya gören var mı” diye sorardı. Rüya gören varsa anlatır, Resulullah (s.a.v.) Efendimiz de o rüyayı tabir ederdi. Resulullah (s.a.v) Efendimiz rüya görmüşse bu defa da kendisi anlatıp, tabir ederdi.
Mesela; sahabeden biri gördüğü rüyayı Resulullah (s.a.v.) Efendimiz’e anlatır;
-ya Resulullah! Gördüm ki başım kesilmiş, başım önümde yürüyor, ben de başımın peşinden koşuyorum. Acaba manası nedir?
Resulullah (s.a.v.) Efendimiz;
-bu şeytani bir rüyadır, o yüzden böyle rüyaları anlatmayın, böyle rüyalar gördüğünüzde “euzu besmele” çekin ve bunu unutun[1] buyurur.
Mesela; rüyamızda herhangi bir hayvan görsek, sonra o hayvan başka bir şeye dönüşse bilelim ki bu şeytani bir rüyadır. Herkes şeytani rüya görebilir. Peki, şeytani rüya gördüğümüzde ne yapmamız gerekir? –O rüyayı unutmamız gerekir. Nefsani rüyaları rahatsızlığımızdan dolayı, gönlümüze aksedenlerden, bilinçaltımızda kalanlardan ve geçmişten gönlümüzde kalanlardan dolayı görürüz. Bunu hemen silmek ve ciddiye almamak gerekir. Ciddiye alınması gereken rüya rahmani olan; yani Allah’tan müjdeci ve uyarıcı olan rüyalardır. Allah bu rüyada herhangi bir nimetle kulunu müjdeler. Bu durumda kulun müjdeyi alması, buna sevinmesi, şükretmesi ve yoluna devam etmesi lazım.
Eğer kul uyarıcı bir rüya görürse bu yanlış yaptı ve Allah onu uyardı manasındadır. Bu uyarmanın içinde aynı zamanda müjde vardır. Allah kulunu ciddiye almış, “kulum bu yanlıştır, bunu böyle yapma” demiştir. Bu durumda kulun ne yapması gerekir? -O yanlışından dönmesi, yanlışı terk etmesi gerekir. Tövbe, istiğfar edip doğru yola girmesi, rahmani rüyayı müjdeci ve uyarıcı olarak kabul edip onu ciddiye alması, diğerlerini de ciddiye almaması gerekir.