Allah ayeti kerimede; “…namazı kılıp bitirdikten sonra Allah’ı tesbih edin”[1] buyurur. Bu durumda namazdan sonra Allah’ı tesbih etmemiz, hamd etmemiz ve zikretmemiz gerekir. En azından üç beş defa bunu yapmamız gerekir ki Allah’ın emrini yerine getirmiş olalım.
‘Allah’ deyince bizim için her şey bitmelidir; yani dünyadan çıkmamız ve dünyaya ait ne varsa gönlümüzden çıkması, rabbimizin huzurunda olmamız, rabbimizle baş başa olup kendi kulluğumuzu arz ederken rabbimizin o azameti ve güzelliği karşısında, bize olan o sevgisi karşısında erimemiz gerekir. Böyle olunca namazdan ve zikirden sonra insan kendine biraz zor gelir, zor gelmelidir.
Hz. Aişe Annemiz sahabeye anlatıyordu;
“Resulullah (s.a.v.) Efendimiz ne zaman evden çıkmayı istese ‘ya Aişe benimle konuş’ derdi. Ben de onunla konuşup kendisine gelmesini sağlardım. Üzerindeki o manevi hal öyle bir haldi ki eğer benimle konuşmadan dışarı çıksaydı sahabe onunla konuşmaya cesaret edemezdi.” O manevi hal üzerindeyken, dünyaya gelmesi, tabiri caizse böyle biraz kendine gelmesi gerekirdi. Mü’min de kendi peygamberinin bu halini biraz taşımalıdır. Biraz o manevi sarhoşluk halinin olması gerekir. Yoksa baktığımızda bazı insanlar eğilir, kalkar, namazı kılarken bile ticaretle, işiyle veya birileriyle meşgul olur sonra da “ben namaz kıldım, huzura çıktım, Allah ile baş başa oldum veya miraca çıktım” der; ama aslında diyemez.
Orta namazı nedir?
Orta namazı için âlimlerimiz birçok şey söylemiştir. Kardeşlerimiz bizi dinlerken bizim buna bağlı kalmadığımızı öğreneceklerdir. Her biri ne söylemişse güzel söylemiş ve içtihadını yapmıştır diyoruz. Orta namazı öğle namazıdır diyenler vardır, ikindi namazıdır, yatsı namazıdır veya sabah namazıdır diyenler vardır; yani her biri kendine göre içtihat ederken o namazın hangisini ortada görüyorsa onu söylemiştir.
Allah ayeti kerimede; “namazınıza dikkat edin, özellikle orta namazınıza”[2] buyurur; yani “beş vakit namazın dışında Allah’ın huzurunda olduğunuzu, durduğunuzu unutmayın, ona dikkat edin” der. Bütün namazlarda Allah’ın huzuruna çıkarız ki o zaman namaz olarak aralarında fark gözetilemez, birine özel olarak bir vurgu olmamalıdır. Başka bir şey olmalıdır. Ne diyoruz? -Elbette ki en doğrusunu Allah bilir.
Bize göre orta namazı nasıldır? -İki namaz arasındaki vakit demektir. Hayatı yaşarken her ne yaparsak yapalım Allah’ın huzurunda olduğumuzu unutmamamız gerekir. Hangi ayete göre? -“Nerede olursanız olun, ister tek başınıza, ister başkalarıyla beraber olun Allah’ın huzurunda olduğunuzu unutmayın”[3] ayetine göre. Bu ayet o ayetin başka bir eşidir. Ayetler birbirini temsil ettiği için onları anlamak gerekir. Orta namazı; diğer namazların ortası demektir ve hepsini kapsar. Orta namazı aynı zamanda hayatı Allah’ın huzurunda yaşamamız gerekir demektir.