X
Kaynak

Erkekler için namaz kaç yaşında zorunludur?
Genişlet
Tarih: 05 Kasım 2015
Kategori: İslam
119 Kez İzlendi
1 Beğeni
Favorilere Ekle
Soru
Erkekler için namaz kaç yaşında zorunludur?
Sorunun Orijinali
ERKEKLER İÇİN KAÇ YAŞINDA NAMAZ KILMAK ZORUNLUDUR?
Cevap
+Büyüt-Küçült

Kadın erkek fark etmeden, kul olarak hem kadınlar hem de erkekler Allah’a karşı sorumludur. Kullukta sorumlulukları eşittir, aynıdır.

Kadın veya erkek için kaç yaşından itibaren namaz zorunludur?

Namazdan önce iman zorunludur. Çocuklarımıza namazı öğretmeden önce, namaz kıldırmadan önce imanı öğretmemiz, iman ettirmemiz gerekir. Sadece öğretmek yetmez, anne ve babalar çocuklarını büyütürken aynı zamanda onların Allah ile beraber olmalarını sağlamaları gerekir. Çocuk herhangi bir yanlış yaptığında; “Allah bunu sevmez, bizi yaratan rabbimiz bunu kabul etmez. Bunun karşılığı mutlaka cezadır. Hem dünyada hem de ahirette bunun cezasını görürüz” demeleri gerekir. Güzel bir şey yaptığında ise “Allah, bunun karşılığında mutlaka bir ikramda bulunur” deyip onu Allah’ın huzurunda durdurmaya, Allah ile beraber yaşamaya çalışıp bunu da öğretmeye çalışmaları gerekir.

Bununla beraber bir anne baba çocuğunu büyütürken ona; “hayatı yaşarken önümüze ne gelirse gelsin, her ne olursa olsun, her konuda mutlaka Allah’ a itaat et, resulüne tâbi ol. Bu konuda Allah böyle buyurmuş, resulü de böyle yapmıştır; dolayısıyla bizim de Allah’ın emrine itaat etmemiz ve resulüne tâbi olmamız gerekir. Hatta öyle ki ben bunun dışında bir şey söylersem, bir şey yaparsam bana değil, rabbine itaat etmen lazım. Benim yanlış yaptığımı görsen bile rabbine itaat et” deyip çocuğunu böyle büyütmesi, böyle yetiştirmesi gerekir.

Bir anne, baba namaz vakti girdiğinde çocuğuna; “Allah’ın emri günde beş vakit Allah’ın huzuruna çıkıp halimizi ona arz etmemizdir, kulluğumuzu ortaya koymamızdır. Namaz; mü’minin miracıdır,[1] Allah’ın huzurunda durmaktır, Allah’a halini, kulluğunu arz etmektir. Ya rabbi sana âbd oluyoruz, bir tek seni istiyoruz, senden istiyoruz, sen bizim rabbimizsin deyip kulluğumuzu ortaya koymamız lazım” dememiz gerekir; yani çocuğumuza namaz kılmayı öğretmeden önce namazın hikmetini öğretmemiz gerekir. Önce iman, sonra ibadetin hikmetleri, daha sonra sıra ibadete gelir. Her birimize düşen Allah’ a itaat etmek, kul olmak, kulluğumuzu ortaya koyup ispatlamaktır.

Bunun bir yaşı var mıdır?

Bunun bir yaşı olmaz. Kişi kendini anladığı andan itibaren annesinin, babasının yolunu takip etmeye başlar. Mesela; anne, baba namaz kılarken bakıyoruz ki çocuk hiçbir şey bilmemesine rağmen yanında durup o da onun gibi secdeye kapanıyor, onu taklit ediyor. Bu durumda namaz başlamış demektir. Önemli olan ona bunu halimizle anlatmamızdır.

Örneğin; bir anne baba evde namaz kılmıyorsa, istediği kadar çocuğa “namaz kıl” desin bu etkili olmaz, tesirli olmaz; çünkü namazı fiili olarak ona göstermesi gerekir; yani yaptığını ona tavsiye etmesi gerekir. Eğer yaptığını tavsiye etmiyor da yapmadıklarını tavsiye ediyorsa o, çocuğun üzerinde herhangi bir etkiye sahip olmaz. Hiçbir işe yaramaz. Eğer yanlış yapıyorsak aynı şekilde “bu yanlıştır, bunu yapma” veya yapmadığımız bir şey için ona “yap” dersek de bir etkiye sahip olmaz. O da bizi taklit eder ve bizim yaptığımızı yapar.

Resulullah (s.a.v.) Efendimiz; “yedi yaşından itibaren çocuklarınıza namaz kıldırın, namazı öğretin”[2] buyurur. Çocukları zorlayıp “namaz kıl” diyerek değil, namazı sevdirerek, namazın miraç olduğunu, Allah’ın huzuruna çıkmak olduğunu, bizi yaratan rabbimizle sohbet olduğunu anlatıp çocuğa namazı sevdirmemiz gerekir. Çocuğun bunu tatması gerekir. Bu namaz onu her türlü kötülükten alıkoyar. Her türlü aşırılıktan, yanlıştan alıkoyar. Bununla beraber onu Allah ile beraber eder.

Eğer namaz, halimizi Allah’a arz etmekse, kul iki namaz arasında bir yanlış yaptığında;  “birazdan Allah’ın huzuruna çıkacağım, acaba ne demeliyim” diye bir hesap yapması gerekir. Namaz bu hesabı bize yaptırmalıdır. Aynı zamanda çocuğumuza da yaptırmalıdır. Çocuk böyle bir hesap yaptığında bir dahaki sefer yanlışa düşmemek için azami bir çaba, gayret sarf eder ve yolunu bulmuş olur.

Bununla beraber kulun Allah’a güvenip ayakta durması gerekir. Herhangi bir sorun, sıkıntı, herhangi bir musibet, bir bela karşısında güvendiği kişinin, kendisini yaratan rabbi olması gerekir. Feryat edip, isyan etmek yerine kendisini yaratan rabbine güvenip, dayanması ve istediğini rabbinden istemesi gerekir.

Namazın yaşı olmaz; çünkü zaten çocuk yürümeye başladığı andan itibaren anne ve babasını taklit ederek namaz kılmaya başlar. Onun için çocuğa yavaş yavaş önce rabbini tanıtmak, sonra imanı anlatmak, Allah’ın yakınlığını ve dünyaya neden geldiğini anlatmak gerekir.

“Çocuktur, anlamaz” demek doğru değildir; çünkü çocuk da olsa her kul fıtrat itibarıyla imanı taşır zaten. Bize düşen ona sadece hatırlatmaktır. Sonra çocuk yolunu bulur. Allah’ın yolunda yürümeye başlar. Allah’ın hesabını yapar. Her ne kadar biz çocuk gibi görsek de manevi olarak çok büyüktürler. Bazen hallerini görüyoruz, şahit oluyoruz. Allah bizi şahit kılıyor. Çocuğu doğru anlamak gerekir.

 


[1] Fahrettin Er-Razi, Et-Tefsirul Kebir
[2] Ebû Dâvûd, Salat 25

Yorumlar
Yorum Yok
Yorum Yaz
Şimdi Gönder
Bize Ulaşın
Hakkımızda
Diyar tv

iletisim@soruvesorunlar.com

0312 336 70 48

Unutmayın;

"Cevabı olmayan hiçbir soru yoktur"

Muhammed Hüseyin (R.A)

Bu proje bir

soruvesorunlar.com 2015