X
Kaynak

İrşad vazifesi olmayanlara tabii olanların kazanacağı bir şey var mıdır ?
Genişlet
Tarih: 27 Ağustos 2015
Kategori: İman
1,685 Kez İzlendi
2 Beğeni
Favorilere Ekle
Soru
İrşad vazifesi olmayanlara tabii olanların kazanacağı bir şey var mıdır ?
Cevap
+Büyüt-Küçült

İrşat vazifesini Allah veriyor. Eğer bir kişi Allah’ın verdiği vazifeyle vazifeli değilse o sadece bilgi verebilir. Öğretmeye çalışsa bile onunla beraber olanlar vuslat yolculuğunu yapamaz, Allah’a vasıl olamaz. İrşat vazifesi almamış olanlar da zaten böyle bir iddiada bulunmuyor, bulunamaz.

Bu durumda kişi bir mürşidi kamile tabi olup Allah’a dost olmak istiyorsa nereye ve kime tabi olmuşsa mutlaka; “ben Allah’a vasıl olmak istiyorum, beni Allah’a vasıl edebilir misiniz” diye sorması lazım. Eğer bunun cevabı evet olur ve o da mutmain olursa o mürşide tabi olmalıdır.

Kişi bu konuda nasıl mutmain olur?

– Mürşidi kamil peygamber varisidir. Allah farklı farklı ayetlerde; “Size bir resul gönderdik sizden sizin dilinizi konuşan…”[1]  ve “Size içinizden bir resul gönderdik size Allah’ın ayetlerini okuyup açıklasın, size hikmeti, Allah’ın muradını öğretsin, nefislerinizi tezkiye etsin bir de size bilmediklerinizi öğretsin diye”[2]  buyuruyor. Bu vazifeyi peygambere veren Allah’tır.

Bunlar aynı zamanda mürşidi kamilin vasıflarıdır. Dolayısıyla peygamber kendisine iman edenleri Allah’a nasıl taşıdıysa mürşidi kamilin de peygamber varisinin de aynı şekilde taşıması gerekir. Eğer birinin tabi olduğu kişi mürşidi kamilin bu vasıfların hepisi taşıyorsa o kişi gerçek bir mürşidi kamildir. Bunlardan biri eksik olursa o kişi kamil olmaz, mürşidi kamil olmaz. Kendisiyle beraber olanları sadece oyalamış olur. Onların vebalini yüklenmiş olur. Allah’a vasıl olmak isteyen, dost olmak isteyen, kamil manada Allah’a kul olmaya, âbd olmaya çalışanı yoldan alıkoymuş olur.

Biri; “Büyüklerimiz bize himmet eder, biz büyüklerimize havale ediyoruz, onlar işi yapar” derse biri, sormak lazım; “Senin büyüklerin işleri yapıyorsa sen ne iş yapıyorsun, senin işin nedir?”

Böyle bir şey olmaz!

Mürşidi kamilin diri olması lazım ve o taşıdığı mü’minle beraber olması lazım. Öyle ki her anda ona Allah’ın ayetlerini okuyup açıklasın, hikmeti öğretsin, nefsini tezkiye edip temizlesin, ona bilmediklerini öğretsin. Eğer mürşidi kamil bu vasıfta değilse sahtekar olmuş olur, yalancı olmuş olur.

Allah akıl vermiş ve aklımızı sonuna kadar kullanmamızı emretmiştir. Ayeti kerimede; “Allah aklını kullanmayan topluluğun üstüne pisliği döker”[3] buyurdu. Bu pislik manevi pisliktir. Kişi öğreneceğim derken sadece kirlenir, gönlünü kirletir, kendini kirletir. Nefsinin tezkiye olup temizlenmesi yerine tam tersine nefsini kirletir, kendini kirletir.

Zaten bakıldığında bu hemen anlaşılır. Sözde bir mürşidi kamile tabi olmuş, nefsi tezkiye olması gerekirken, temizlenmesi gerekirken bakıyoruz ki kibirleniyor, kendini diğer insanlardan üstün görüyor. Bundan daha büyük kirlenme var mıdır? Bu nasıl bir nefis tezkiyesidir, temizlenmesidir!

Mesela bazen; “bizim mürşidimiz konuşmuyor, bakışıyla nazarıyla bizi tezkiye ediyor, terbiye ediyor” denir. Nasıl peygamber varisi olmuş. Eğer bakışla nazarla olmuş olsaydı Resulullah (s.a.v) Efendimizin bu kadar konuşmasına, sohbetine gerek kalmazdı. Bir defa bakar işi hallederdi.

Sahabe demek, sohbet arkadaşı demektir. Resulullah (s.a.v) Efendimiz ilk andan itibaren konuşmaya başlamış. Davet ederken konuşmaya başlamış, taşırken sürekli anlatmış ve konuşmuş.

Bununla beraber tabi olunan kişi Allah’ın ayetlerini okuyup açıklamıyorsa, Allah’ın muradını öğretmiyorsa o nasıl mürşidi kamil olur! Onunla beraber olanlar ne kazanır? -Sadece benlik kazanır. Doğru yolda olduğunu ve torpilli olduğunu zanneder. Allah’a yaklaşmak yerine sadece uzaklaşır. Allah böyle bir şeyden bizi muhafaza etsin!

Elbette ki kardeşlerimizin de kendini muhafaza etmesi gerekir. Kendilerine bir mürşidi kamil arıyorlarsa Allah’a vasıl olabilmek için akıllarını sonuna kadar kullanıp o kişinin Allah’ın saydığı vasıflara sahip olup olmadığına bakmaları gerekir, anlamaları gerekir. Yoksa bu hayali bir şey olur.

 
 


[1] İbrahim/ 4


[2] Bakara/ 151


[3] Yunus/ 100

Yorumlar
Yorum Yok
Yorum Yaz
Şimdi Gönder
Bize Ulaşın
Hakkımızda
Diyar tv

iletisim@soruvesorunlar.com

0312 336 70 48

Unutmayın;

"Cevabı olmayan hiçbir soru yoktur"

Muhammed Hüseyin (R.A)

Bu proje bir

soruvesorunlar.com 2015