Bütün bu söyledikleri, düşündükleri hepsi şeytanın verdiği vesvesedir. Bir kardeşinin bardağından çay içtikten sonra eve gidince evin içinde birilerinin olması ve o birinin; ‘’Neden Allah’a teslim olmuyorsun? ’’ demesi hak bir söz gibi görünse de aslında şeytanın vermiş olduğu bir vesvesedir. Kişi o anda sıkıntı duymuş; çünkü şeytanın olduğu yerde sıkıntı olur. Eğer o kelime Allah’tan olsaydı o kişi aşkta ve muhabbette boğulurdu. Kişinin yaşadığı bu hal için “Euzubesmele” çekmesi ve böyle şeyleri düşünmemesi gerekir. Düşünürse şeytana taviz vermiş olur. ‘’Allah’’ demesi ve ‘’Rabbim Allah’tır.’’ deyip yürümesi gerekir. Sanki başka güçler varmış, başka sebepler varmış gibi görmesi doğru değildir.
Biz ‘’Allah’’ dersek Allah da bize ‘’Kulum’’ der. Rabbimize güvenmemiz gerekir. İman; güvenmeyi ve tevekkül etmeyi gerektirir.
Kişi ‘’Allah’’ dedikten sonra hiç bir şeyden korkmamalı, endişe etmemelidir. ‘’Allah’’ diyorsak ‘’Ya rabbi ben seni seviyorum’’ diyorsak; derdimizin de rabbimizin bize ‘’Kulum! Ben de seni seviyorum.’’ demesi olmalıdır. Tek derdimiz bu olursa şeytan oraya yol bulamaz, bize vesvese veremez, sıkıntı veremez. Herhangi bir şeye ya da yere de takılmamış oluruz.