X
Kaynak

Eşimle aramızda sorun var. Ne yapmam gerekir?
Genişlet
Tarih: 19 Eylül 2015
Kategori: İman
2,371 Kez İzlendi
3 Beğeni
Favorilere Ekle
Soru
Eşimle aramızda sorun var. Ne yapmam gerekir?
Sorunun Orijinali
Efendimize selam olsun. Sizi bu konuda rahatsız etmek istemiyorum. Ama beni meşgul ediyor. Her geceyi sizinle ve kardeşlerimle geçirmek benim için en büyük şereftir. Esimle bu konuda ve ona yaptığım bunca güzelliklere rağmen bana çok büyük sıkıntı verdiği gibi dil uzatıyor. Elimden bir şey gelmediği için sizden özür dileyerek ona dilediğim tek bir söz var; Allah huzurunda senden davacıyım ve Allah belanı versin dedim. Çok üzgünüm elimde değil. Nasıl yapmam lazım?
Cevap
+Büyüt-Küçült

Eşler, ebedi hayatlarını beraber kazanabilmek için Allah’ın rızasını, dostluğunu, cemalini, cenneti beraber kazanabilmek için, dünyada da birbirlerinde huzur ve saadet bulabilsinler diye bir araya gelmişlerdir ve kendilerini bir görmelidirler.

Resulullah (s.a.v) Efendimiz; “Kadınların en hayırlısı eşi kendisine baktığında (onu gördüğünde) gönlü huzurla dolandır.” [1] buyurdu. Bu durum erkek için de geçerlidir. Eşlerden biri mutlu olduğunda onun bu mutluluğu ötekine yansır o da mutlu olur. Aynı şekilde biri huzursuz olduğunda ötekinin de huzursuz olmaması mümkün değildir. Hal böyle olunca birbirine eş olmuşlar demektir.

Allah ayeti kerimede: “…Allah, Âdem’i yarattı. Ondan da eşini yarattı. Gönlü yanında sükûn bulsun diye (huzur bulsun diye, sekineti bulsun diye)…” [2] buyurdu. Onun için eşler birbirleri için mutluluk ve huzur olmalıdırlar; fakat eşlerden biri huzur vermeye, mutluluk vermeye çalışırken öteki buna karşılık nankör oluyorsa ve bu nankörlüğünü devam ettiriyorsa o artık zoraki arkadaşlık gibi olmuş olur ve bu durumda yapacak bir şey kalmıyor demektir.

Eğer insanlar, Allah’ın hesabını yapmadan eş olmaya çalışıyorlarsa kendilerini iş ortağı, karşılıklı haklara sahip iki ayrı insan gibi görürler ki onlar eş olamamış, aile olamamışlardır. Ayrıca o ailede büyüyen çocuklar da hem manevi hem de psikolojik olarak sorun, sıkıntı yaşarlar. Yaşadığı bu sorunlar çocuklarının ileriki dönemlerine yansır. Hatta kimisi bunu ömür boyu üzerinden atamaz.

Bu durumda yapılması gereken şey nedir? - “Ben böyle istiyorum, böyle yap!” demek yerine “Allah’ın istediği, sevdiği budur” demek gerekiyor. Yapılması gereken şey dua etmektir. Allah’ın hesabı yapılınca Allah o eve rahmetiyle tecelli eder, melekler o eve misafir olur, o ev huzurla mutlulukla saadetle dolar. Şeytanın olduğu yerde de huzur, mutluluk, saadet olmaz; sorun sıkıntı olur.

İnsanlar evlerinin içinde şeytana uyarlarsa orada “Ben” (bana göre, bence) derlerse ve karşısındakini de kendisinden ayırıp “Sen şöyle yaptın, sen böyle yaptın” diyerek hatasını, kusurunu yüzüne vururlarsa orada sıkıntı yaşanır, ailede huzur kalmaz, ibadet yapılmaz, aile, yuva bozulur. Aslında bütün bunlar şeytanın hilesidir.

Eşlerin, Allah’ın rızasını kazanmaya çalışmaları yerine, ibadetlerini yapmaları, Allah’ın kelamını okumaları bunu birbirlerine anlatmaları yerine, resulünün hadislerini anlatmaları yerine şeytana uyup birbirlerine sıkıntı vermeye, kavga etmeye başlarlar. Evdeki kişilerin, çocukların gönülleri cehenneme dönmüş olur. Buna sebep olan mutlaka cezasını çeker. Etrafına verdiği sıkıntının daha fazlasını şiddetli bir şekilde görür ki bu ceza onun yaptıklarının karşılığıdır; bununla beraber her ne olursa olsun Allah’ın emrini, Resulullah (s.a.v) Efendimiz’in aile hayatını, tavsiyesini, sahabenin hayatını her birimiz ailemize anlatacağız, öğreteceğiz dinleyip dinlememek artık onlara kalır.

Allah ayeti kerimede: “Zerre kadar hayır, zerre kadar şer kaybolmaz mutlaka karşısına gelir.”[3] buyurdu. Bu durumda yapılması gereken şey biri hayır istiyorsa rabbinin rızasını istiyorsa sabretmelidir. Güzel ve doğru yapmaya devam etmelidir. Bunun karşılığında Allah’ın beraberliğini, sevgisini kazanır. Allah ayeti kerimede: “…Allah sabredenleri sever.” [4] “…Allah sabredenlerle beraberdir.”[5] buyurdu.

Hep beraber Allah’ın rızasını, sevgisini, beraberliğini gözetip sabretmeye çalışırken inşallah göreceğiz ki kazanacağız. Yanlış yapanlar da iş işten geçmeden inşallah pişman olurlar, tövbe ederler.

 

 




[1] et-Tâc, c. II, s. 283.



[2] Araf/189



[3] Zilzal/ 7, 8



[4] Ali-imran/146



[5] Bakara/153


Yorumlar
Yorum Yok
Yorum Yaz
Şimdi Gönder
Bize Ulaşın
Hakkımızda
Diyar tv

iletisim@soruvesorunlar.com

0312 336 70 48

Unutmayın;

"Cevabı olmayan hiçbir soru yoktur"

Muhammed Hüseyin (R.A)

Bu proje bir

soruvesorunlar.com 2015