Hayat bir yolculuk olduğu için insan bazen yoruluyor, bazen terliyor, bazen de düşüyor. Bu, herkes için böyledir. Kişide eğer kâmil bir iman olmazsa bu yolu doğru ve düzgün yürümek imkânsızdır. Kişinin maneviyatı ne kadar güçlüyse bu hayatı, hayat yolculuğunu da o kadar güzel ve rahat yürür. O yolculuk onun için bereketli olur, nimet olur, güzel ahlâk olur ve cennet olur.
Eğer durumu son zamanlarda değişmişse eşi bir yerlerde tökezliyor demektir, düşüyor demektir. Bu durumda yine eşinin yardıma ihtiyacı vardır, yardıma muhtaçtır. Bir eş olarak “neden böyle yapıyorsun” deyip onu suçlamak yerine tam tersini yapmak, ona güzelliğini göstermek gerekir. Ona karşı daha bir merhametli, daha bir şefkatli, daha bir muhabbetli olması gerekir ki; eşi, o gücü ondan alıp ayağa kalkabilsin, kendini toparlayabilsin.
Allah ayeti kerimede; “Kendinizi ve ehlinizi yakıtı taşlar ve insanlar olan ateşten koruyun”[1] buyurdu. Bu, hem erkek için hem de kadın için böyledir. Biri düşünce ötekinin yardım etmesi gerekir. Hangisi rahmet olabiliyorsa hangisi ateşten koruyabiliyorsa onun diğerini korumaya çalışması gerekir. Hangisi manevi olarak daha güçlüyse vazife ona düşüyor. Bu, peygamberi bir vazife ve peygamberî bir nimettir. Bu nimeti Allah ihsan ettiğinde, ikram ettiğinde; yani kendisiyle beraber olan ehli düştüğünde, yanlış yaptığında, ters tarafa gittiğinde iş ona kalmış demektir. Bu durumda ona düşen; Resulullah (s.a.v) Efendimiz’in alemlere rahmet oluşu gibi rahmetini saçıp ona yardım etmektir.
Allah’ın ayeti kerimede de buyurduğu üzere eşlerin ebediyen hep beraber kazanmaları gerekir. Ebediyen kazanmaya çalışırken, Allah’ın hesabını yaparken dünyaları da mutlaka cennet olur ve Allah onlara yardım eder.
Resulullah (s.a.v) Efendimiz buyuruyor; “Kim Allah’ın dinini dert edinirse, Allah’ın rızasını dert edinirse Allah onun özel dertlerini satın alır.”[2] Allah bir kulun özel dertlerini satın alırsa o kişi Allah’ın rızasını ve ebedi hayatını dert edindiği için Allah da onun dünyevi, zahiri bütün sıkıntılarını giderir ve manevi olarak ona yardım eder.
Resulullah (s.a.v) Efendimiz bir şey söylediyse ne diyoruz? -“O doğru söylemiştir, o hak peygamberdir. Her neyi söylemişse doğru odur.” Kardeşimiz de öyle yapar inşallah. Biraz zaman alsa da bunu mutlaka böyle yapması gerekir.