X
Kaynak

Diyar TV'yi açmanızda ki sebep nedir?
Genişlet
Tarih: 02 Aralık 2015
Kategori: İslam
5,731 Kez İzlendi
4 Beğeni
Favorilere Ekle
Soru
Diyar TV'yi açmanızda ki sebep nedir?
Sorunun Orijinali
DİYAR TV’Yİ AÇMANIZDAKİ SEBEP NEDİR?
Cevap
+Büyüt-Küçült

Önce yaratılışın ve hayatın gayesini biraz izah edeyim; eğer Allah bizi yaratıp dünyaya göndermişse mutlaka üzerimizde bir muradı vardır. Allah’ın bizim üzerimizdeki muradı; kâmil insan, Hz. insan olmamız, ebedi hayatımızı kurtarmamız, Allah’a dost olmamız, halife olmamız, ayna olmamız, Allah’ın güzelliğini üzerimizde gösterip Allah’ın sevgisine layık olmamızdır. Dolayısıyla kâmil manada iman etmemiz ve mü’min olmamızdır.

 

Bir insana düşen, hayatı yaşarken; “nasıl yaparım da Allah’ın rızasını, sevgisini ve ebedi hayatımı kazanırım” deyip bununla dertlenmesi, hesabını böyle yapmasıdır. Bu yüzden insanın çaba ve gayretinin de bu yönde olması gerekir. Elbette ki bizim de derdimiz Allah’ın rızasını ve ebedi hayatımızı kazanmaktır. O halde bizim de hayatımızı yaşarken; Resulullah (s.a.v.) Efendimiz nasıl yapmışsa, hayatı nasıl yaşamışsa, Allah’ın vahyini taşırken nasıl tebliğ etmiş, Allah’a nasıl davet etmişse bizim de öyle yapmaya çalışmamız, kendi kendimize din üretmememiz gerekir. Bu nedenle de Allah’ın vahyini insanlara ulaştırırken her türlü aracı kullanmamız gerekir.

 

Allah ayeti kerimede; “bu vahyi sana ulaştırabildiğin her yere ulaştırasın diye vahyediyoruz”[1] buyurur. Bütün mü’minler bu vahyi taşımakla sorumlu ve yükümlüdür. “La ilahe illallah muhammedun resullulah” diyen herkes peygamberine uymalı ve tâbi olmalıdır, tâbi olmazsa, ameli onu tasdik etmez, desteklemezse bu durumda sözü sadece lafta kalmış olur, ondan istifade etmiş, faydalanmış olmaz.  Allah ayeti kerimede; “iman etmeyenler veya imanlarından bir fayda görmeyenler cehenneme gidenlerdir”[2]buyurur. İmanımızdan fayda görmek istiyorsak; imanımızın bizi harekete geçirmesi, Resulullah (s.a.v.) Efendimiz’in Allah yolunda yürüdüğü gibi bizi de onun yolunda yürütmesi gerekir. Allah ayeti kerimede; “Allah ve melekleri nebisine salat ve selam ederler. Ey iman edenler siz de ona tam bir teslimiyetle salat ve selam edin”[3] buyurur. O halde imanımızdan fayda görmek istiyorsak Allah’ın ayetinde buyurduğu üzere; Resulullah (s.a.v.) Efendimiz’e tam bir teslimiyetle salat ve selam etmemiz gerekir.

Tam bir teslimiyetle salat ne demektir?

Hayatı yaşar, insanları davet ederken onun yaptığı gibi, onun istediği gibi yapın. Ona tâbi olup, onun getirdiği vahyi taşırken o nasıl taşımışsa siz de öyle taşıyın. Kendi ilminize, bilginize ve aklınıza göre yol üretmeyin, tam bir teslimiyetle ona teslim olun ve gerekeni yapın demektir. Bu yüzden Resulullah (s.a.v.) Efendimiz nasıl davet etmişse bizim de o çizginin dışına çıkmadan bütün araçları kullanıp öyle davet etmemiz gerekir.

 

Resulullah (s.a.v.) Efendimiz Allah’ın vahyini tebliğ edip insanları Allah’ın vahyine davet ederken bütün imkânları kullanmış, sonuna kadar çaba, gayret sarf etmiştir. Bu yüzden bizim de şu anda kullanılacak hangi araçlar varsa hepsini kullanmamız ve herkesi Allah’ın vahyine davet etmemiz gerekir. Yarın başka araçlar çıkarsa onları da kullanmamız gerekir; çünkü amacımız Allah’ın vahyini ulaşabildiğimiz her yere ulaştırmaktır.

 

Bununla birlikte Allah ayeti kerimede Hz. Musa’ya; “evinizin bir kısmını kıblegâh edinin”[4]buyurur. Yani evinizin bir kısmını Allah’a çeviren, Allah’a döndüren yerler edinin. Bu ayet aynı zamanda hepimiz için geçerlidir. Eğer evimizin bir kısmını kıblegâh etmek istiyorsak bu durumda evimizde Allah’ın zikrinin olması, Allah’ın vahyinin, peygamberinin hayatının, hadislerinin sünnetinin okunması ve orda Allah’a davet edilmesi gerekir.

İnsan bunu tek başına sürekli yapamayabilir; ama bir araçla bunu yapması mümkündür.  İşte biz Allah’a davete vesile olabilmesi için Diyar televizyonunu açmaya karar verdik. Elbette ki bu bir anlık istek ya da “haydi, şöyle yapalım” demek değildi; her şey bir hesapla yapılmıştır. Diyar TV’yi açarken insanlar, kendi evinde Diyar televizyonunu açtığında gönülleri Allah’a dönsün, evleri kıblegâh olsun, Allah’ın ayetlerini dinlediklerinde rablerinin onlardan ne istediğini, nasıl yapmalarını, nasıl düşünmelerini, nasıl konuşmalarını istediğini anlasınlar, Resulullah (s.a.v.) Efendimiz’in nasıl yaptığını, hayatı nasıl yaşadığını, kendilerine nasihatlerinin ne olduğunu, neyi tavsiye ettiğini, bununla beraber peygamberimize tâbi olanların hallerinin nasıl olduğunu, neler söylediklerini, neler yaptıklarını öğrensinler diye hesap ederek açtık.

 

 

Diyar TV’yi sıradan bir televizyon kanalı olarak değil bir medrese olarak, evlerimizi kıblegâh yapan bir araç olarak görmemiz gerekir.  Eğer böyle bakarsak Diyar televizyonumuzun bizim için medrese olduğunu, bizim için kıblegâh olduğunu, evimizi kıblegâha çevirdiğini görürüz.  Bir de Diyar Medresesi’nde sadece Allah’ın vahyi dinletildiği ve Allah’a nasıl kul olunabileceğinin dersleri verildiği için, Allah’ın ayetlerini öğrenmiş ve resulünü tanımış oluruz, böylelikle de gönlümüz Allah’a dönmüş olur.

Diyar TV’yi sıradan bir kanal olarak değil, bir medrese olarak görüp izleyenlerin manevi yönde kazanacakları elbette ki sadece bu kadar değildir. Kardeşlerimiz, Diyar Medresesi’ni izledikçe Allah için ne yapılması nasıl yaşanması gerektiğini öğrenecek, anlayacak, kanalı her açışlarında içerdiği programlar vesilesiyle gönülleri Allah’a dönecek, Allah ile beraber olacaklar, hem ilimleri artacak hem de rablerini biraz daha iyi tanıyacaklar inşallah.

İsterseniz Diyar medresemizin yayın içeriğini kısaca izah edeyim, sonrasında zaten programların ne olduğu öğrenildiğinde kanalımıza neden Diyar Medresesi dediğimiz daha iyi anlaşılır inşallah.

Diyar TV’de kardeşlerimizin Kur’an’ı öğrenmeleri ve daha iyi anlamaları için “Tefsir-ul Kur’an Hikmet-ul Beyan” adlı sohbetimiz vardır. Haftada bir gün yayınlanan bu sohbet programında Kur’an’ı baştan sona tefsir ederek ayetlerin hikmetleri ve Allah’ın o ayeti indirmesindeki muradını açıkladık.

Diyar Medresemizde Kur’an’ın hikmetlerinin anlatıldığı programların yanı sıra bir de “El Esma’ul Husna Dersleri” programı vardır. Bu programda Allah’ın doksan dokuz ismini Kur’an’ın nüzul sırasına göre anlattık. Bu yüzden kardeşlerimiz esmayı dinledikçe rablerini biraz daha tanıyacak, dolayısıyla marifetullahları biraz daha artacak ve Allah’ı biraz daha sevecekler inşallah.

Diyar Medresemizde “Aşk Âşık Maşuk” sohbetimiz vardır. Bu sohbetlerde Allah’a nasıl âşık olmak gerektiği, Allah’a neden âşık olmak gerektiği; yani imanı anlatmaya çalıştık. Kardeşlerimiz “Aşk Âşık Maşuk” sohbetlerini dinlediğinde rabbimizin sevilmeye ne kadar layık olduğunu ve Allah’ı her şeyin üstünde ve üzerinde tutmamız gerektiğini anlamış olurlar.

Diyar TV’de bir de “İman İslam İhsan” sohbetlerimiz yayınlanmaktadır. Bu programımızın İman bölümünde; Allah’a, meleklere, kitaplara, resullere ve ahirete iman anlatılmıştır. Ayrıca imanın şartlarından ayrı olarak kadere imanın nasıl olması gerektiği izah edilmiştir.[5] İslam bölümünde, İslam’ın şartları; kelime-i şahadet, namaz, oruç, hac, zekât açıklanmış ve her birinin hikmeti, bize kazandırdıkları, ayetlerle, peygamberlerin hayatından örneklerle ve Resulullah (s.a.v.) Efendimiz’in hadisleriyle bir bir anlatılmıştır. İhsan bölümünde ise; Allah’ın huzurunda nasıl durmamız, Allah’ın huzurunda olduğumuzu nasıl tatmamız ve muhsin olmak için ne yapmamız gerektiği yine Kur’an ölçü alınarak açıklanmıştır.

 

Aynı zamanda kanalımızda her gün Arapça ve Türkçe olarak bir cüz Kur’an yayını verilir. Bir de Kürtçe Kur’an meali çalışmalarımız vardır, bunun için alt yapı çalışmaları tamamlandığında onu da hayata geçireceğiz inşallah. Diyar Medresesi’nde Arapça ve Türkçe Kur’an yayınının haricinde bir de Resulullah (s.a.v.) Efendimiz’in hadislerinin okunduğu programımız vardır. Allah nasip ederse bütün hadisleri tek tek yayınlayacağız inşallah.

 

Evet, içeriğinden anlaşıldığı gibi kanalımız bir televizyondan öte tam anlamıyla bir medrese, bir mescit ve bir dergâhtır.

 

Eğer anlatanlar anlattıklarını yaşamıyorsa Allah, kullarına o sohbetten herhangi bir nimeti ikram etmez, o anlatılandan imanı yaratmaz. İman etmiş biri sohbet ettiğinde ise Allah onun sohbetinden nasıl ve ne kadar iman etmişse dinleyenlere de o kadar ikram eder. Mesela biri; “Allah’ı sevelim Allah’ı sevmek lazım” diyor; ama Allah’ı sevmiyorsa onun bu sözünden muhabbet meydana gelmez, Allah onun sözünden muhabbeti yaratmaz; çünkü kendisi yalan söylüyor ve söylediğini gönlü, ameli tasdik etmiyordur. Ama Allah’ı gerçekten seven biri; “hep birlikte Allah’ı sevmek lazım” derse Allah o gönülden, o sözden muhabbet yaratır.

 

İşte, Diyar medresemizin böyle bir özelliği, farkı vardır. Dinleyenler inşallah bunu görecek ve anlayacak, Allah’ın kendilerine o sohbetlerden bu muhabbeti nasıl ikram ettiğini yaşayacak, tadacak ve bunu ikrar edip söyleyecekler. Kanalımız daha yeni olduğu için ilerleyen zamanlarda program sayımız artmaya devam edecektir. Öyle ki Allah için neler yapabileceğimizi, nasıl yapmamız gerektiğini, hayata bakarken nasıl düşünmemiz, nasıl yaşamamız, hayırda nasıl koşmamız gerektiğini bilelim ve gerekeni yapalım ki rabbimizin rızasını kazanmış olalım ve Allah’ın muradı bizim üzerimizde gerçekleşmiş olsun.

 

Diyar medresemizde Allah’ın bize “kulum” demesi için neler yapmamız gerektiğini anlatacağız ve hep beraber bunu öğreneceğiz inşallah. Onun için Söz Hakkı programını canlı yayın olarak hazırladık ki sorusu olanlar sorularını çekinmeden rahatlıkla sorabilsinler. İnşallah zaman ilerledikçe daha güzel şeyler yapıp hep beraber çalışmaya devam edeceğiz; çünkü hepimizin tek bir hedefi vardır, o da; Allah’ın rızası, rabbimizi bilmek, rabbimizi tanımak, rabbimizin bizden ne istediğini anlayıp gereğini yapmak, Allah’ın muradı üzerimizde gerçekleşsin diye çaba, gayret sarf etmek, hayatı bu şekilde yaşamak ve yaşatmaktır. İşte, Diyar TV’yi açmamızdaki gaye budur.


 

 


[1] Şura /7
[2] En’am /158
[3] Ahzab /56
[4] Yunus /87
[5] Bilindiğinin aksine kadere iman, imanın şartı değildir. Kadere iman edebilmek için Allah’ın bütün esmasını bilmek ve tanımak gerekir. Bu konu “İman” kitabında detaylı olarak açıklanmıştır.

Yorumlar
Yorum Yok
Yorum Yaz
Şimdi Gönder
Bize Ulaşın
Hakkımızda
Diyar tv

iletisim@soruvesorunlar.com

0312 336 70 48

Unutmayın;

"Cevabı olmayan hiçbir soru yoktur"

Muhammed Hüseyin (R.A)

Bu proje bir

soruvesorunlar.com 2015