Bizim de bütün derdimiz kardeşlerimizle ahirette beraber olmak, hesabı beraber vermektir. Allah ayeti kerimede buyuruyor: ”Kıyamet günü kaybedenler birbirilerine lanet ederler, birbirilerini suçlarlar…”[1] Cehennemde de bu böyledir. Yine birbirilerine lanet edip “sizin yüzünüzden kaybettik” derler. Onlar da onlara; “siz zaten delaletteydiniz, niye bizi suçluyorsunuz” derler. Cennet ehli ise birbirine dua edip birbirine teşekkür eder. “Allah sizden razı olsun, sayenizde cenneti kazandım, sizinle beraber nimeti kazandım” deyip birbirilerine teşekkür ederler.
Cennet, şükür ve hamd yeridir. Cehennem de aynı şekilde lanet yeridir. Bu, dünya hayatında da bellidir. Eğer dünyada birbirimize teşekkür ediyorsak birbirimizi seviyorsak bilelim ki beraber gideceğimiz yer cennettir; ama dünyada birbirimizi lanetliyorsak birbirimizi kötülüyorsak birbirimize hakaret ediyorsak bilelim ki bu halimiz cehennemde de devam eder.
Onun için insan insanın düşmanı değildir. İnsan insanın velinimetidir. İnsan insan için cennet olmalıdır, cehennem değil. Eğer insan insana cehennem olursa onun yeri de cehennemdir. Onun için birine baktığımızda o kişi insanlara cennet oluyorsa bilelim ki onun yeri cennettir. Eğer insanlara cehennem oluyorsa onun da yeri cehennemdir; yani hakaret ediyor, küfrediyor, lanet ediyorsa onlar cehennemde de böyle yapmaya devam ederler; ama dua ediyor, ikram ediyor, affediyorsa bilelim ki bunların da yeri cennettir. Birbirilerine cennette de teşekkür ederler.