Resulullah (s.a.v) Efendimiz; “Allah her yüzyılda bir dinini yenileyen bir âlim gönderir”[1] buyurdu. Bu âlim, Resulullah (s.a.v) Efendimiz’in varisidir. Sadece zahiri ilme değil manevi ilme de sahiptir; yani hem zahiri hem de batıni ilme sahiptir. O dini yeniler.
Nasıl ki Resulallah (s.a.v) Efendimiz işi tek başına yapmamış, sahabesiyle beraber yapmışsa peygamber varisi de tek başına değildir. Bir de ona yardım edenler vardır. İşi hep beraber yaparlar. Hepsi aynı şeye davet eder, aynı şeyi söylerler.
Onun için Allah ayeti kerimede; Muhammedun Resulullah (resûlullâhi), vellezîne meahû…[2] “Bir de onunla beraber olanlar” buyurdu. Onunla beraber olanlar Allah’ın ve Resulün resullüğünü yapar. İşi hep beraber yaparlar ki; o din tazelenmiş, yenilenmiş ve eski haline dönmüş olsun. Yoksa bir yerlerde biri o işi yapmaya çalışır; ama yaptığı şey bir köyü aşmaz. Bu durumda ona müceddid[3] demek doğru değildir.
Kişi, birini sevdiğinden, ondan istifade ettiğinden dolayı ona müceddid diyebilir. Vazifeyi veren Allah’tır. İşi yapan Allah’tır; dolayısıyla Allah dini onunla yeniler. Kulu sadece vesile eder.
Rabbini bilenler, rabbini tanıyanlar, rabbine iman edenler ve mü’minler hepsi müceddid vasfındadır. Hepsinin çabası, gayreti Resullullah (s.a.v) Efendimiz’in getirdiği dini, hurafelerden[4] ve bid’atlerden temizlemektir, onu asli haline, suretine büründürmektir. Resullullah (s.a.v) Efendimiz’ in sahabesiyle yaşadığını yaşayıp onu yaşamaya davet etmektir. Zaten böyle olmalıdır. Bu durumda hep beraber o işte ortak olurlar ve o işi yapmış olurlar. Hep beraber onu kazanmış olurlar. Resullullah (s.a.v) Efendimiz’in yakınlığını, teveccühünü kazanmış olurlar. Allah’ın yakınlığını ve sevgisini kazanmış olurlar; bununla beraber Resullullah (s.a.v) Efendimiz’in getirdiği emaneti yerde bırakmamış, taşımış ve emanete sadakat göstermiş olurlar. Emanete hainlik etmemiş olurlar.
Bu vazife, bir kişilik ya da beş kişilik iş değildir. Bütün mü’minlerin bu peygamberi vazifeyi yüklenmeleri gerekir. Bu vazifeyi yüklenmiş olanlar gerçek manada imanı anlayıp Allah’a iman edenlerdir. İman edip malları ve canlarıyla Allah yolunda cihad ederlerdir. Hayatını Allah’a, Allah yolunda Allah’ın rızasını kazanmak için vakfedenlerdir. İnşallah kardeşlerimiz de onu yapmaya çalışıyordur.